Korona günlerinde BAU akademisyenleri öğrencileriyle evlerinde buluşmaya devam ediyor.

Sosyal izolasyon günlerinde izlenebilecek film tavsiyeleri için Bahçeşehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof.Dr. Nilay Ulusoy’a başvurduk.

Kendisinin hazırladığı film listesi ile evde kaldığımız bu süreçte bizlere alternatif olabilecek, ünlü yönetmen ve oyuncuların yer aldığı Fakat ilk etapta bu isimlerden bahsettiğimiz de aklımıza gelmeyen bu filmleri Prof.Dr. Nilay Ulusoy hocamızın yorumlarıyla beğeninize sunduk;

İlk filmimiz bir Fransız filmi, 1991 yapımı Alain Corneau’nun “Dünyanın Bütün Sabahları”.

Bu film 16. Yüzyılda geçen bir hikaye barındırıyor. Bir viyola ustası olan Monsieur De Sainte Colombe ile gözü yükseklerdeki öğrencisinin, nefret, saygı ve tutkulu sevgi ilişkisini barındıran bu film için aşmış bir film diyebiliriz. Sadece filmin görsel gücü dramatik yapısının sürükleyiciliğinin dışında aynı zamanda film müzikleri ile de göze çarpıyor.

İkinci filmimiz bir Yeşilçam filmi. Osman Seden’in 1968 yapımı “Badem Şekeri”.

Baş rolünde Türkan Şoray, Fikret Hakan, Efgan Efekan ,Fatma Girik, Vahi Öz, Öztürk Serengil gibi isimlerin yer aldığı birbirine komşu iki yalıyı kiralayan birbirine düşman iki paşa ailesinin aşk, nefret ve dostluk ilişkisini anlatan sımsıcak bir komedi.

Üçüncü filmimiz Danny Boyle’un, 1998 yapımı “A Life Less Ordinary”.

Danny Boyle Oscar aldığı Slumdog  Millionaire filmi ile bilinir. Bu film de Trainspotting filmi veya Slumdog Millionaire’ deki gibi hızlı bir kurgunun bizi alıp götürdüğü bir yol hikayesidir. Birbirine yolda aşık olan çok yakışan bir çift olan Ewan McGregor ve Cameron Diaz başrollerde yer alır. Oldukça sürükleyici ve esprili bir film olmasının yanı sıra film müzikleriden de “mükemmel” olarak bahsetti hocamız.

Prof.Dr. Nilay Ulusoy hocamızın önerdiği bir diğer film ise “Shooting Fish”.

Bir İngiliz komedisi Kat Beckinsale ile Stuart Townsend in İlk filmlerinden 1997 yapımı bu filmi 1994’te İngiliz sinemasının Dört Nikah ve Bir Cenaze filmiyle uluslararası başarıya ulaşmasından sonra üretilmeye başlanan ve belirli bir standardı takip eden komedi filmlerinden bir tanesi. Yetim iki arkadaş kendilerine ait bir yuva bir eve sahip olmak için maceralara atılmalarının hikayesi. Bu da yine hocamızın tavsiye ettiği güzel bir İngiliz komedisidir.

Diğer bir film ise yine 90’lardan Robert Rodriguez’in “Fakülte” filmi.

Bu film bir bilimkurgu filmi olup Josh Hartnett, Elijah Wood gibi tanıdığımız oyuncuları içerisinde barındırır.Film Amerika’da bir lisede geçiyor, liseyi ve onun bulunduğu şehri parazit şeklindeki uzaylılar işgal ediyor ve liseden bir avuç çocuk bu uzaylılarla savaşa giriyor. Şaşırtıcı ve şoke eden hikayeleri içinde barındıran sürükleyici bir bilimkurgu.

Diğer bir filmimiz ise “İyi ve Kötü’nün Bahçesinde Bir Geceyarısı”

Oldukça uzun bir film ismi, yönetmeni ise çok tanıdık bir isim, Clint  Eastwood.Kendisini Unforgiven gibi epic filmleriyle Ve yahut İyi, Kötü, Çirkin gibi Başrolünde oynadığı Spagetti Western filmleriyle tanıdığımızı ifade ediyor hocamız.Ancak bu film ilk etapta yönetmenin filmografisinde aklımıza gelmeyen bir film olsa da ve vizyona çıktığı dönemde 1997 yılında eleştirmenlerden çokta büyük bir pozitif eleştiri almamış da olsa, bir suç hikayesi, suçun arkasında barındırılan diğer küçük hikayelerle zenginleştirilmiş bir edebiyat uyarlamasıdır. Kevin spacey ve John Cusack başrollerindedir.

İzlenmesi tavsiye edilen diğer bir filmimiz ise “Breaking and Entering”.

Bu filmi bir İngiliz Amerikan ortak yapımı olup yönetmeni 2008’de kaybettiğimiz Anthony Minghella. Kendisini  İngiliz Hasta ,Soğuk Dağ gibi iddialı filmleriyle tanıyoruz. Breaking and Entering, başrolünde Jude Law, Juliette Binoche ve Robin Wright gibi güçlü isimlerin olduğu bir drama ve göçmen hikayesidir. Göçmenlik sorunlarına değinen ama aynı zamanda, yönetmenin sürekli filmlerinde bizlere sorduğu; dürüstlük nedir, aldatmak nedir, nasıl olur, kaybetmek ve kazanmak bu hayatta nedir, kime göre kaybediyoruz, kime göre kazanıyoruz gibi pek çok soruyu bizlere defalarca sorduğu için son derece güçlü 2007yapımı filmdir.

Diğer bir film ise “China Moon”.

Prof.Dr. Nilay Ulusoy hocamız derslerinde öğrencileriyle hep bir film altı türü olan Noir filmler üzerinde çok tartıştığını ve üzerinde konuştuğunu söylüyor. Kara film, Nuar ,kalitesi estetiği artık bir alt tür olarak değerlendirilmesede pek çok ülke sinemasında farklı farklı zamanlarda bir estetik dokunuş olarak filmlerde bulunan önemli bir etki olduğunu ifade eden hocamız, baş rollerinde Ed Harris, Madeleine Stowe, Charles Dance gibi isimler yer aldığı China Moon isimli filmi de bizler için hazırladığı listesine ekliyor.

Hocamız son olarak yine çok büyük bir kült yönetmen olan David Lynch’in 1990 yapımı filmi “Wild at Heart”ı öneriyor.

Baş rollerinde yeni Oscar alan Laura Dern ile Nicolas Cage var.Bu film yine bir yol filmi, birbirine aşık bir çiftin yolda başına gelen hikayeler barındırıyor. Bu film, hocamızın listesine almadığı, çok daha iyi bilinen True Romance’ in öncüsü de sayılabilecek bir film. Ama tabii ki David Lynch söz konusu olduğunda bu filmde bizi şaşırtan çok daha absürt sahneler var aynı zamanda da film müzikleri çok güçlüdür. Nicolas Cage burada Elvis vari bir karakteri canlandırır. Çok ilginç bir sanat yönetimi vardır. Filmde kostümler de çok ilgi çekicidir.

Kostüm ve sanat yönetiminin, filmin dokusunun ,hikayesini nasıl dönüştürdüğüne tanık olabileceğimiz soluk sola bir macera filmi.

Prof.Dr. Nilay Ulusoy  hocamız ilgili film tavsiyelerini şu sözlerle bitiriyor: ”Umarım önerilerimi beğenmişsinizdir, sevgilerimi sunuyorum Evde Kalın Sağlıklı Kalın!”

İlgili videoya ulaşabilmek için tıklayınız.